Bilinçdışının karanlık yüzüyle barışık yaşamayı hepimizin öğrenmesi gerek. Nasıl ki dış dünyada çatışma şiddete yol açıyorsa, iç dünyamızdaki çatışmalar da içsel şiddete yol açar. Kendinizle barışık olmamak, gölge özelliklerinizi reddetmek, mutsuz olmanıza neden olur. Tanımak, kabul etmek ve alçak gönüllülük ise huzur ve uyum getirir. Mutlu, doyumlu ve huzurlu bir hayat yaşayabilme yolunun kendini bilmek ve bu bilgiyi düşünerek kullanmaktan geçtiğine inanıyorum. Kendini tanımanın yolu ise gölge özelliklerimizle, bilinçdışımızla dost olmaktan geçiyor.

Bilinçdışı, Bireyleşme Sürecinde Bize Yol Gösterir
Sık sık, “İstemesemde elimde değil, bağırıyorum, endişelenmeden, kızmadan, yemeden, sigara ya da içki içmeden duramıyorum, kendime hâkim olamıyorum” gibi şeyler söyleriz. Çoğu zaman da haklı olduğumuzu, bunları yapmamızın dışsal bir sebebi olduğunu düşünürüz. Bazen kızmazsak mesajımızın anlaşılmayacağını, endişelenmezsek sevdiklerimizi korumak için gereken önlemleri alamayacağımızı sanırız.
Sistemik terapist olarak işim sizin keşif yolunuza ışık tutarak kendi yolunuzda yürüyebilmenizi sağlamak.
Bilinçdışı Dostumuzdur
Bilinçli farkındalık yoksunluğu çoğu kez en kötü sorunlarımızın sebebi olarak görülür. Ancak bu sınırlı ve tek taraflı bakış açısı, bilinçdışının ne kadar önemli bir kaynak olabileceğini gözden kaçırmamıza yol açar; bu şekilde baktığımızda bilinçdışımızın gölge özelliklerimizin farkına varma ve bu özelliklerle iletişim kurma çabamızda müttefikimiz olabileceğini ve kendimizi tanımaya giden kutsal bir yol oluşturabileceğini göremeyiz. Bilinçdışımız bizimle rüyalar, eşzamanlı olaylar, hatta kaza ve hastalık gibi dramatik olaylar yoluyla iletişim kurar. Bunların hepsi bize kendi kabullenmediğimiz yönlerimizi gösterir ve bu yönlerimizi kişiliğimize nasıl dâhil edebileceğimiz konusunda bize rehberlik eder.
Carl Gustav Jung aşağıdaki sözleriyle bu kavramları çok güzel ifade ediyor:
“Siz bilinçdışını bilinçli hale getirinceye kadar, bilinçdışı hayatınızı yönetir, siz de adına yazgı dersiniz.”
“Kendi karanlığınızı bilmek başkalarının karanlığıyla başa çıkmanın en iyi yoludur.”
Bilincimiz ve bilinçdışımız birbirini tanımalı, birbirine saygı göstermeli ve yer açmalıdır. Gölgemizin mesajlarını duymazdan gelir, onu yok sayarsak gölgemiz düşmanca bir tutum alabilir. Başka bir insanla olduğu gibi gölgemizle de dost olup olmamak bizim seçimimizdir. Gölgemizi bilinçli kişiliğimize dahil etmek bir süreçtir ve çabalayarak gerçekleşmez. Kontrol çabasını bırakarak, kendimizi tüm yönlerimizle tanımaya azmederek yavaş yavaş evrilir. Bunun anlamı, düşmanlarımızda gölgemizi görüp tanımak ve korku ya da düşmanlık hissetmeden yaklaşmaktır. İşte o zaman karşılıklı anlaşma şansı doğar. Gölgemizi bilinçli kişiliğimize dahil etmeyi başardığımızda en inanılmaz sonuçların art arda geldiğini görürüz, örneğin hastalıklarımız iyileşir, belli bir durumda en iyi sonucu almak için ne yapmamız ya da söylememiz gerektiğini biliriz, hatta gelecek olayları bile sezebiliriz.
Bilinçdışı Tam Potansiyelinizi Yaşamaya Giden Yolda Elinizden Tutar
Her birimizin görevi kendimizi gerçekleştirmektir ve bu görev her birimiz için eşsiz ve apayrıdır, başkalarının gelişimine bakmanın pek faydası olmaz.
Bu bireyleşme sürecini etkinleştirmek için herkesin yaptığı veya bizden beklediği şeylerden uzaklaşmamız, kendimizi bilinçli bir şekilde bilinçdışımızın gücüne bırakmamız gerekir. Dağdaki zeytin ağacı gibi, plan yapmadan ve karşımıza çıkabilecek engelleri düşünüp endişelenmeden, en iyi şekilde gelişmemize elverecek şartları bulmak için sağa doğru mu sola doğru mu yönelmemiz gerektiğini duyumsamalıyız. Bütün zeytin ağaçları birbirine benzer ama birbirinin aynısı olan iki tane yoktur. Bireyleşme bulmacasını çözmek için kendi eşsiz yolumuzu bulmalıyız. Aynı şekilde, mutlu, huzurlu, üretken, bütünlenmiş, tam olmamız da ancak gölgemizi bilinçli kişiliğimize dâhil etme süreci tamamlanınca mümkün olabilir. Bu da bilincimizin ve bilinçdışımızın birbirini tamamlamayı ve birbiriyle barışık yaşamayı öğrenmesi gerektiği anlamına gelir.
Bilinçdışımızla dost olarak bütünlenme yolunda bize rehberlik etmesini ve gölgemizi kişiliğimize katma sürecinde bize yardımcı olmasını sağlayabiliriz. Bilinçdışınızla tamamen barışık olsaydınız neler olurdu? İlişkilerinizde, işinizde ve yaşamınızda neler daha kolay, daha farklı ve daha uyumlu olurdu?
Daha sonraki yazı ve videolarımda bilinçdışınızın karanlık yüzüyle barışık olarak yaşamayı öğrenmenize yardımcı olacak bazı öneri ve ipuçları paylaşacağım.
O arada bu konuda sorularınız olursa veya paylaşmak istediğiniz görüşleriniz varsa lütfen aşağıdaki yorumlar bölümüne yazın. Düşüncelerinizi heyecanla bekliyorum.
0 Comments